Bu kez sadece "karne" alsınlar...

Bu kez sadece "karne" alsınlar...

14.01.2018 2586

 

       Çocuklarımız yine karne alacaklar… Bir dönem boyunca okulda ölçülen akademik performansları ve davranış gelişimleri ile ilgili değerlendirmelerin yazılı olduğu bir belge bu.

       

       Keşke bu akşam da birçok evde karne sadece bu tanımıyla kalsa… Çok üzücü ki Anne babalar ve çocukların çoğu için karne bu anlamda kalmayacak.

       

       Çoğu evde yine gündem maddesi olacak karne, çoğu evde yersiz üzüntülerin nedeni olacak.

       

       Notları düşük geldiği için eve gidemeyecek olanlar… Annem ve babam çok mutsuz olacak diyerek oturup ağlayanlar…  Ne kadar “akılsız” olduğunu düşünecek olan, ne kadar “değersiz/önemsiz” olduğunu düşünecek olan çocuklar… Belki de evde şiddet göreceğini bildiğinden eve gitmek istemeyen çocuklara neden olacak bu KARNE..!

       

       Neymişsin sen karne!

       

       Ebeveynlerle görüşmelerimizde sıklıkla şu cümleyi kullanıyorum, “Emin olun çocuğunuz içinde bulunduğu şartlarda elinden gelenin en iyisini yaptı, buna inanın.” Bunu dediğim an “ne şartları hocam, neyin en iyisini yaptı, bırakın Allah aşkına..! şu notları görmüyor musunuz?” yanıtını alıyorum.

       

       Olaya şu açıdan bakalım; çocuğunuz şu an sahip olduğu zihinsel performansla, şu an sahip olduğu motivasyonla, şu an sahip olduğu ders çalışma alışkanlıklarıyla, günlük TV / internet ve akıllı telefon kullanma süreleriyle ve belki de sizlerin sürekli hadi oğlum/kızım diyerek çalıştırmaya çalışmanızın sonucu olarak yitirdiği sorumluluk duygusuyla , “evet yine aynı şeyi söylüyorum,” şu an çocuğunuz içinde bulunduğu şartlarla “elinden gelenin en iyisini” yaptı.

       

       Buna inanırsak, yani çocuğumuzun içinde bulunduğu şartlarla elinden gelenin en iyisini yaptığına… Sorunu çözmek için çok büyük bir adım atmış olacağız...

       

       Bir kere çocuğun getirdiği 30 puanı eleştirmek ya da küçümsemek yerine “evet benim oğlum/kızım 0 ile 100 arasında, 30 puanlık bir başarı gösterdi diyebileceğiz... Bunu bir başarı olarak görebileceğiz.


       Sizin için başarı ölçütü 100 ya da ona yakın değerlerse, çocuğunuz çok nadir olarak “başarı duygusu” yaşayacak demektir. Kendi ölçeğinde başarma duygusunu yaşayamayan, beğeni ve takdir göremeyen bir çocuk için bulunduğu yerden bir adım da olsa ileriye gitmek çok kolay bir şey olmasa gerek.

       

       Anne babalarla görüşmelerimde şu cümleyi sıklıkla kullanırım; “her çocuk dünyaya kendi ölçeğini getirir”, hani bilirsiniz, mama kutularının içinden kendi ölçekleri çıkar, miktarı ayarlamak için o ölçeği kullanırsınız, ne eksik ne de fazla olmasın diye, tıpkı onun gibi işte…:)

       

       Çocuğunuz da kendine özel tasarlanmış olan ölçeği dünyaya gelirken yanında getirdi, bunu size hiç söyleyememiş olabilir ama emin olun her davranışıyla sizin onu bu ölçekle değerlendirmeniz gerektiğini söylüyor, size her davranışı ile her gün bunu anlatıyor…

       

       Makarna süzgeci ile çay süzemezsiniz değil mi, ya da çay süzgeci ile makarna...? İsterseniz bir deneyin.:)

       

       Yazımı çok uzatmadan şöyle tamamlamak istiyorum;


       Bu kez karne kimseyi, çok akıllı/akılsız, çok değerli/değersiz ya da çok önemli/önemsiz biri yapmasın… Bu kez karne kimseyi, çok akıllı bir bilgisayar ya da çok akıllı bir telefon sahibi de yapmasın… Bu kez karne hiçbir çocuk için küçümsenme ve üzüntü nedeni de olmasın…

       

       Oturup konuşalım… Dinleyelim onları… Bizim “düşük” dediğimiz notlar için nasıl çalıştıklarını anlatsınlar.. Nerde sorun olduğunu kendilerinin bulmalarına izin verelim. Ortalaması çok iyi olan çocuklar da bu başarıyı nasıl elde ettiklerini anlatsınlar... “Düşük” notları olan çocuklar da “Yüksek” notları olan çocuklar da bu kadarı için takdir edilsinler, “önümüzdeki sene daha yüksek alırsın”ı duymadan!

 

       Daha iyisini yapma düşüncesini bırakalım çocuklarımız üretsinler… Çözümleri çocuklarımız bulsunlar... Bu, kendi yaşamlarını yönetme fırsatını verir onlara.

 

       Bu kez karne, sadece “karne” olarak kalsın… Ne dersiniz? :)

 

       Bir sonraki yazıda hayatı paylaşıncaya kadar hoşça kalın.:)

 

 

  Tarık KAYA

Psikolojik Danışman

 

Alibeyköy Ortaokulu / Rehberlik Servisi - 2

İletişim: 0212 626 08 44 Dahili: 116

Kaynak: Psikolojik Danışman Tarık KAYA